Fikralar
Küskünler Temel ile dursun küsmüşler. Dursun köpeği ile geziyormuş. |
Yavaşla Temel tüm trafik kurallara uyan bir vatandaştır. Bir gün otobanda giderken yolda karşısına bir tabela çıkar. Tabelada "Yavasla 100" yazar. Temel hızını 100'e düşürür. Sonra belli bir süre gittikten sonra “Yavaşla 70” yazar. Temel hızını 70'e düşürür. Sonra “Yavasla 50” yazar, Temel hızını 50'ye düşürür.Yalnız yanından arabalar vızır vızır geçmektedirler. Sonra devam eder "Yavaşla 30" "Yavaşla 20" "Yavaşla 10"en sonunda "Yavaşla 5" yazar. Temel hızını 5'e düşürür ve devam eder. En sonunda karşısına bir tabela çıkar: "Yavaşla Kasabasına Hoş Geldiniz" |
Semsiye Bir Amerikalı, bir Rus ile Temel otelde kalırken gece yarısında yangın çıkar.Panik içinde üçü de yukarı katlara koşar, ama kurtuluş yok. Çaresizlik içinde Amerikalı, odada duran bir semsiye bulur, "Başka şansım yok" diyerek şemsiyeyi açıp atlar. Semsiye sağlam çıkar. Onu paraşüt gibi kullanarak Amerikalı sağ salim yere varır.Bunu gören Rus, yandaki odada başka bir şemsiyeyi bulup paraşüt gibi kullanarak o da kurtulur. İkisi de yukarıya bakarak merak içinde Temel'i beklerken yakınlarına hızla düsen bir cisim birden bire yere çarpar. Gidip bakarlar: Temel'miş. Hayatta ama her tarafı kırık. Amerikalı "Ne oldu?" diye sorunca Temel, "Şemsiyeyi bulamadım. Ama dolapta yağmurluk vardı" |
Kurusun Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Diğer deli de havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!" |
Karne Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir: |
Senin yaşındayken Baba çocuğuna: |
İyilik Öğretmen minik öğrencilerine derste, iyilik yapmanın büyü bir erdem olduğundan bahsetmiştir. Hepsine iyilik yapma ödevi verir. Ertesi gün ilk sıradaki öğrenciden başlar: |
Hangi okulda Ahmet okuldan eve çok mutlu bir halde gelir. Annesi bu mutluluğunun belli bir nedeni olup olmadığını öğrenmek ister ve; |
Eksik para Küçük çocuk bakkala öfkeyle sordu: |
Mazeret Temel askerliğini yapıyormuş. Bölükte kırk ere izin vermişler. Geç kalırlarsa çadır hapsi varmış, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedileceklermiş. Kırk kişiden otuz dokuzu da geç kalmış, hep aynı mazeret: Derken kırkıncı da tamamlanmış, Temel’e sıra gelmiş. |
Ormanın güzelliği Temel ile Dursun ormanda kamp kurmuşlar. Bir ara Temel Dursun’a seslenmiş; Dursun söyle bir etrafına bakmış; |
Süper benzin İki deli, yolda giderken bir direksiyon bulunca çok sevindiler. O sevinçle saatte 160 kilometre hızla uzunca bir süre yol aldıktan sonra benzincinin önünde durdular. Arabayı süren: Benzinci ikisini de tepeden tırnağa süzdükten sonra: İkincisi, araba kullanana döndü: |
Çoğunluğun söylediği Doktor, akıl hastanesindeki hastalarından birini sorguya çekiyordu. |
Karne Ahmet'in karnesinde Matematik ders notu başarısızdı. Annesine sordu: |
Kayık Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış: |
Bir bardak su Bir adamın 3 tane oğlu varmış. Babası, en büyük olana |
Bir soru Öğretmen öğrencilere söyler: |
Yapışmış Akıl hastanesinin müdürü hastaların odalarını dolaşıyormuş. Bir odaya geldiğinde bakmış, tüm hastalar zıplıyor. |
Akıllı çocuk Annesi kümesin önünde duran Sevim'e |
Yapışmış Akıl hastanesinin müdürü hastaların odalarını dolaşıyormuş. Bir odaya geldiğinde bakmış, tüm hastalar zıplıyor. |
Ne zamanan kadar ? Hoca'ya sormuşlar: |
Hatim bile indiririm Nasrettin Hoca'ya karısı bir akşam: |
Cennet Dolup Taşmış Bir gün padişah Nasreddin Hoca' ya sormuş. Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım? demiş. |
Hepsi bu kadar mı? Küçük Aylin'e teyzesi bir milyon lira vermiş. Küçük kız birşey demeden parayı cebine atmış. Bunun üzerine annesi söze girmiş. |
Büyüyünce ne olacaksın ? Öğretmen öğrencilerine soruyordu: |
Uçak Temel uçakla Trabzon’a gidecekmiş. Bir koltuğa oturmuş... Asıl yer sahibi gelmiş; |
Şaka Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş. Etrafındaki esnaflarla selamlaşıyormuş. Bu sırada ensesine bir tokat yemiş. Hoca tökezlemiş, bir kaç adım sendelemiş. Neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. |
Haksızlık Öğretmen, iki öğrencisine kızar ve ellişer kez adlarını yazmalarını söyler. Öğrencilerden biri bu karara itiraz eder: |
İmza -Babacım, karanlıkta yazı yazabilir misin? |
Ödev Öğretmeni Kemal'in ödevlerine bakıyormuş. |
Afacan Afacanın annesi Afacanın ne dersi olduğunu merak edip Afacanın odasına girer.Afacan ders çalışıyordur. |
Sıpa Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış evine dönerken, iki ortaokul öğrencisi kendisine takılır ve: |
Tatsız Delinin biri hastanedeki havuza eğilip su içtikten sonra, ağzındaki suyu yere tükürmüş. Onu gören başka bir deli: |
Anlamadım Bir gün Temel ve karısı kapının önünde oturuyorlarmış. Bir turist gelmiş İngilizce sorular sormaya başlamış. Temel ve karısı anlamayınca bayan gitmiş. |
Hepsinin tadı bir Hoca eşeğine üzüm yüklemiş, evine götürüyormuş. Yolda çocuklara rastlamış. |
Kazan
Ahmet okula kazan götümüştü. Öğretmen şaşkın halde, |
Problem Öğretmen matematik dersinde Umut'a sorar. -İki liralık peynir,üç liralık domates ve dört liralık salatalık ne yapar? Öğrenci cevap verir. - Sandviç yapar öğretmenim. |
Balık zeka açar Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer, bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek bir şeyler isterler. Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir. Bunun üzerine hoca; |
Temel ve sığırlar Temel ve Dursun trenle yolculuk yaparken,bir sığır çiftliğinin önünden hızla geçiyormuş. Temel bir tahminde bulunmuş: |
Baklava Hoca aksam eve doğru yürürken, baklava seven bir köylüyle karsılaşır. |
Kedi Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyormuş.Yoldan geçen arkadaşı hocaya: |
Kayıp eşek
Nasrettin Hoca’nın bir gün eşeği kaybolmuş. Tüm arkadaşları eşeği aramaya başlamışlar. Bu arada Nasrettin Hoca’da “şükürler olsun” diye dolanıp duruyormuş. Bunu gören arkadaşları:
|
Nasrettin Hoca
Nasrettin Hoca ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış: |
Ucuz kurtulduk
Akşam geç saatte eve gelen Nasrettin Hoca pencerede bir karaltı görür. Hanımına sus işareti yaparak tüfeğini doğrulttuğu gibi ateşler. Eve girerler, bir de bakarlar ki ateş ettikleri Hocanın cüppesi... Nasrettin Hoca telaşla: - Hanım ucuz kurtulduk. Ya içinde ben olsaydım! |
Baba
Ali okula yeni başlamıştı, |
Silgi Öğretmen, bir sayının onla çarpılmasını anlatmak için, |